hikmet âyetlerini tenaggum ve terennüm ile inşad ettikleri iman kulağıyla, basîret gözüyle dinlenilirse tesadüf şeytanları bile kabul ile hayran olurlar.

İ’lem eyyühe’l-aziz! Tevhid ile bütün eşyayı, Vâhid-i Ehad’e isnad etmediğin takdirde, âlemde bulunan bütün efradın mazhar oldukları tecelliyat-ı İlahiye adedince ilahları kabul etmek mecburiyetindesin. Evet, gözünü şemsten yumduğun ve timsalleriyle irtibatını kestiğin zaman timsallerine ma’kes olan şeylerin adedince hakiki şemslerin vücudunu kabul etmeye mecbur olursun.

İ’lem eyyühe’l-aziz! Sen bazı vecihlerden fenaya gittiğin zaman, Hâlık-ı Rahman-ı Rahîm’in ilminde, meşhudunda, malûmunda bâki kalmaklığın senin bekan için kâfidir.

Yahu her şeyi sahib-i hakikisine ver veya ona isnad et. Onun ismiyle al ki rahat edesin. Ve illâ bu kadar eşyayı vücuda getirip nizam ve intizamlarını temin edecek o kadar ilahları kabule muztar kalacaksın.

***