arz sakinleri gibi değildirler. Evet, arzda bulunan nifak, şikak, ihtilaf, ezdadın içtimaı, hayır ve şerrin ihtilatı gibi şeyler, semavatta yoktur. Bu sayede semavatta nizam ve intizamı bozacak bir hal yoktur. Sakinleri verilen emirlere kemal-i itaatle imtisal ediyorlar.

Dördüncü Basamak: Cenab-ı Hakk’ın; iktizaları, hükümleri mütegayir bazı esmaları vardır. Mesela, Bedir gibi bazı gazâlarda Ashab-ı Kiram’a yardım etmek üzere küffar ile muharebe etmek için melaikenin semadan inzalini iktiza eden ismi, melaike ile şeyatîn yani semavî olan ahyar ile arzî eşrar arasında muharebenin vukuunu istib’ad değil, iktiza eder. Evet Cenab-ı Hak, melaikeye bildirmeksizin şeytanları def’ veya ihlâk edebilir. Fakat satvet ve haşmetinin iktizası üzerine bu kabîl mücazatın müstahaklarına ilan ve teşhiri, azametine lâyıktır.

Beşinci Basamak: Ruhanîlerin ahyarı, semada bulunduklarından eşrarı da letafetlerine güvenerek onlara takliden iltihak etmek istediklerinde, ehl-i sema, onları şeraretleri için kabul etmeyerek def’ediyorlar. Maahâzâ bu gibi manevî mübarezeleri âlem-i şehadete, bilhassa vazifesi şehadet ve müşahede olan insana ilan ve teşhirine recm-i nücum alâmet ve nişan kılınmıştır.

Altıncı Basamak: Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan, nev-i beşeri itaate irşad, isyandan zecir ve men’etmek üzere kullandığı üslub-u âlîsine bak:

يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ اِنِ اسْتَطَعْتُمْ اَنْ تَنْفُذُوا مِنْ اَقْطَارِ السَّمٰوَاتِ

وَالْاَرْضِ فَانْفُذُوا لَا تَنْفُذُونَ اِلَّا بِسُلْطَانٍ

Yani “Ey ins ve cin cemaati! Mülkümden hariç bir memlekete çıkıp kurtulmak için semavat ve arzın aktarından çıkmaya kuvvetiniz varsa çıkınız. Amma ancak bir sultanla çıkarsınız.”

Kur’an-ı Kerîm bu âyet ile pek geniş saltanat-ı rububiyete karşı ins ve cinnin aczlerini ilan zımnında nida ediyor:

Ey insan-ı hakir, sağir, âciz! Ne suretle, şeytanları recmeden melaike ile necimlerin, şemslerin, kamerlerin itaat ettikleri Sultan-ı ezel’e isyan ediyorsun? Nasıl kocaman yıldızları mermi, kurşun yerinde kullanabilen bir askere sahip olan bir sultana karşı isyan etmeye cesaret ediyorsun?