On Üçüncü Lem’a’nın On İkinci İşaret’inden Dördüncü Sual

Ehl-i dalaletin kazandıkları muvaffakıyet ve gösterdikleri kuvvet ve ehl-i hidayete galebeleri gösteriyor ki onlar bir hakikate ve bir kuvvete istinad ediyorlar. Demek ya ehl-i hidayette zaaf var veya onlarda bir kuvvet var?

Elcevap: Hâşâ! Ne onlarda hakikat var ne de ehl-i hakikatte zaaf var. Fakat maatteessüf kāsıru’n-nazar, muhakemesiz bir kısım avam tereddüde düşüp vesvese ediyorlar, akidelerine halel geliyor. Çünkü diyorlar: Eğer ehl-i hakta tam hak ve hakikat olsaydı bu derece mağlubiyet ve zillet olmamak lâzımdı. Çünkü hakikat kuvvetlidir. اَلْحَقُّ يَعْلُو وَلَا يُعْلٰى عَلَيْهِ olan kaide-i esasiye ile kuvvet haktadır. Eğer ehl-i hakka mukabil galibane gelen ehl-i dalaletin, hakiki bir kuvveti ve bir nokta-i istinadı olmasaydı onlarda bu derece galibiyet ve muvaffakıyet olmaması lâzım gelecekti?

Elcevap: Ehl-i hakkın mağlubiyeti kuvvetsizlikten ve hakikatsizlikten gelmediği, sâbık