için basıyor. Burada da بِهِ النَّارُ اُخْمِدَتْ sırrına mazhar olan Risale-i Nur’u alkışlıyor.

Malûm olsun ki Celcelutiye’nin esası ve ruhu olan

اَلْقَسَمُ الْجَامِعُ وَالدَّعْوَةُ الشَّرٖيفَةُ وَالْاِسْمُ الْاَعْظَمُ

İmam-ı Ali radıyallahu anhın en mühim ve en müdakkik Üveysî bir şakirdi ve İslâmiyet’in en meşhur ve parlak bir hücceti olan İmam-ı Gazalî (ra) Hüccetü’l-İslâm diyor ki: “Onlar vahiy ile Peygamber’e (asm) nâzil olduğu vakit İmam-ı Ali’ye (ra) emretti: Yaz! O da yazdı. Sonra nazmetti.” İmam-ı Gazalî (ra) diyor:

اِنَّ هٰذِهِ الدَّعْوَةَ الشَّرٖيفَةَ وَالْوِفْقَ الْعَظٖيمَ وَالْقَسَمَ الْجَامِعَ وَالْاِسْمَ الْاَعْظَمَ وَالسِّرَّ الْمَكْنُونَ الْمُعَظَّمَ بِلَا شَكٍّ كَنْزٌ مِنْ كُنُوزِ الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ

İmam-ı Gazalî, İmam-ı Nureddin’den ders alarak bu Celcelutiye’nin hem Süryanî kelimelerini hem kıymetini ve hâsiyetini şerh etmiş.

DÖRDÜNCÜ REMİZ

İmam-ı Ali (ra) Siracünnur’dan haber verdikten sonra yine otuz üç ve bir cihetle otuz iki adet Süryanîce esmayı ta’dad ederken Risale-i Nur’un en kuvvetli en kıymettar olan Mu’cizat-ı Kur’aniye Risalesi’ne ve Otuz İkinci Söz’e kuvvetli işaret ettiği gibi sair risalelere de remzen veya îmaen veya telvihen bakar. Evet, Hazret-i İmam-ı Ali (ra) Risale-i Nur’a bakarak Süryanî isimleri dercederek diyor:

تُقَادُ سِرَاجُ النُّورِ سِرًّا بَيَانَةً ۞ تُقَادُ سِرَاجُ السُّرْجِ سِرًّا تَنَوَّرَتْ

بِنُورِ جَلَالٍ بَازِخٍ وَشَرَنْطَخٍ ۞ بِقُدُّوسِ بَرْكُوتٍ بِهِ النَّارُ اُخْمِدَتْ

بِيَاهٍ وَيَا يُوهٍ نَمُوهٍ اَصَالِيًا ۞ بِطَمْطَامٍ مِهْرَاشٍ لِنَارِ الْعِدَاسَمَتْ

بِهَالٍ اَهٖيلٍ شَلْعٍ شَلْعُوبٍ شَالِعٍ ۞ طَهِىٍّ طَهُوبٍ طَيْطَهُوبٍ طَيَطَّهَتْ

اَنُوخٍ بِيَمْلُوخٍ وَاَبْرُوخٍ اُقْسِمَتْ ۞ بِتَمْلٖيخِ اٰيَاتٍ شَمُوخٍ تَشَمَّخَتْ