Keramet-i Gavsiye’nin âhirinde, Şamlı Hâfız Tevfik’in fıkrasından başlayıp âhire kadar mütalaadan sonra ve baştaki mukaddimeyi okuduktan sonra (Hâşiye) istediği parçayı okusun.

Said Nursî

***

Şamlı Hâfız Tevfik’in Fıkrası

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ

Mukaddime: Malûm olsun ki: “Zübdetü’r-Resail Umdetü’l-Vesail” namında kutbü’l-ârifîn Ziyaeddin Mevlana Şeyh Hâlid kuddise sırruhunun mektubat ve resail-i şerifelerinden muktebes nasayih-i kudsiyenin tercümesine dair bir risaleyi on üç sene mukaddem, Bursa’da Hoca Hasan Efendi’den almıştım. Nasılsa mütalaasına muvaffak olamamıştım. Tâ bugünlerde kitaplarımın içerisinde bir şey ararken elime geçti. Dedim: “Bu Hazret-i Mevlana Hâlid, Üstadımın hemşehrisidir. Hem İmam-ı Rabbanî’den sonra tarîk-i Nakşînin en mühim kahramanıdır. Hem tarîk-i Hâlidiye-i Nakşiyenin pîridir.” Risaleyi mütalaa ederken Hazret-i Mevlana’nın tercüme-i halinde şu fıkrayı gördüm:

Ashab-ı Kütüb-ü Sitte’den İmam-ı Hâkim Müstedrek’inde ve Ebu Davud Kitab-ı Sünen’inde, Beyhakî Şuab-ı İman’da tahric buyurdukları:

اِنَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ لِهٰذِهِ الْاُمَّةِ عَلٰى رَاْسِ كُلِّ مِاَةِ سَنَةٍ مَنْ يُجَدِّدُ لَهَا دٖينَهَا

yani “Her yüz senede Cenab-ı Hak bir müceddid-i din gönderiyor.” hadîs-i şerifine mazhar ve mâsadak ve muzhir-i tam olan Mevlana eş-şehîr kutbü’l-ârifîn, gavsü’l-vâsılîn, vâris-i Muhammedî, kâmilü’t-tarîkatü’l-aliyyeti ve’l-müceddidiyeti Hâlid-i Zülcenaheyn kuddise sırruhu ilh.

Sonra tarihçe-i hayatında gördüm ki tevellüdü 1193 tarihindedir. Sonra gördüm ki 1224 tarihinde saltanat-ı Hint’in payitahtı olan

___

Hâşiye: Kitabın birinci ve yedinci kısımlarını okuduktan sonra.