Bu hârika tefsirin başındaki “İfade-i Meram”ı tefsir hakkında bir derece malûmat vermesi itibarıyla aynen dercediyoruz.

İfade-i Meram

Kur’an-ı Azîmüşşan bütün zamanlarda gelip geçen nev-i beşerin tabakalarına, milletlerine, fertlerine hitaben arş-ı a’lâdan îrad edilen İlahî ve şümullü bir nutuk ve umumî ve Rabbanî bir hitabe olduğu gibi; bilinmesi, bir ferdin veya küçük bir cemaatin iktidarından hariç olan, bilhassa bu zamanda, dünya maddiyatına ait pek çok fenleri, ilimleri câmi’dir.

Bu itibarla zamanca, mekânca, ihtisasça daire-i ihatası pek dar olan bir ferdin fehminden, karihasından çıkan bir tefsir, bihakkın Kur’an-ı Azîmüşşan’a tefsir olamaz.

Çünkü Kur’an’ın hitabına muhatap olan milletlerin, insanların ahval-i ruhiyelerine, maddiyatına ve câmi’ bulunduğu ince fenlere, ilimlere bir fert vâkıf ve sahib-i ihtisas olamaz ki ona göre bir tefsir yapabilsin.

______

Sâlisen: Eski Said, en dakik ve en ince olan nazm-ı Kur’an’da îcazlı olan i’cazı beyan ettiği için kısa ve ince düşmüştür. Fakat şimdi ise Yeni Said nazarıyla mütalaa ettim. Elhak, Eski Said’in bütün hatîatıyla beraber, şu tefsirdeki tetkikat-ı ilmiyesi, onun bir şaheseridir. Yazıldığı vakit daima şehit olmaya hazırlandığı için hâlis bir niyet ile ve belâgatın kanunlarına ve ulûm-u Arabiyenin düsturlarına tatbik ederek yazdığı için hiçbirini cerh edemedim. Belki Cenab-ı Hak, bu eseri ona bir keffaretü’z-zünub yapacak ve bu tefsiri tam anlayacak adamları da yetiştirecek inşâallah.

Eğer Birinci Harb-i Umumî gibi maniler olmasaydı tefsirin şu birinci cildi, i’caz vücuhundan olan i’caz-ı nazmîyi beyan ettiği gibi diğer cüzler ve mektublar da müteferrik tefsir hakikatlerini içine alsaydı Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’a güzel bir tefsir-i câmi’ olurdu. Belki inşâallah, şu cüz-ü tefsir yüz otuz adet “Sözler” ve “Lem’alar” ve “Mektubat” risaleleriyle beraber me’haz olursa ileride bahtiyar bir heyet öyle bir tefsir-i Kur’anî yazsın, inşâallah.

Said Nursî

Hem İstanbul’da Fetva Emini Ali Rıza Efendi, çok zaman bu tefsiri mütalaa ile yanına gelen dostlarına müteaddid defalar: “Bu İşaratü’l-İ’caz, bin tefsir kuvvetinde ve kıymetindedir!” diye yemin ederek ilan ediyordu.

Şark uleması, Şam ve Bağdat’ta büyük âlimler: “İşaratü’l-İ’caz gayet hârika ve emsalsiz bir tefsirdir.” diye istihsan etmişlerdir.