bastırılmasının büyük bir memnuniyeti mûcib olması lâzım geldiğini; içinde bulunduğumuz asrın menfî cereyanlarına, bilhassa içtimaî bünyemizi sarsan ahlâksızlık ve imansızlık salgınına karşı, Gençlik Rehberi gibi Risale-i Nur’un bütün eczalarının külliyetle intişarının, gençliğe ve masum evlatlara ve kadınlara umumen okutturulmasının, vatan millet saadeti nokta-i nazarından gayet elzem olduğunu beliğ bir surette ifade etmiş; mezkûr gayeler için kendi haberi olmadan genç üniversitelilerin tabeylediğini beyan etmiştir.

Mahkeme 19 Şubat 1952 gününe ta’lik edilmiştir.

İkinci mahkeme gününde, Risale-i Nur Külliyatı’ndan çok istifade eden birçok üniversite talebeleri ve ehl-i irfandan müteşekkil büyük bir kalabalık, mahkemeyi dinlemek üzere erkenden koridorları doldurmuşlardı. Üstad alkışlarla, üniversiteli Nur talebelerinin kolları arasında mahkeme salonuna girdi; maznun sandalyesine oturdu. Avukatlar da geldiler, yerlerini aldılar. Mahkeme salonunda müthiş bir izdiham vardı. Binlerce kişi mahkemeyi dinlemek üzere salona girmek istiyor, kalabalık; dalgalar halinde kapılardan taşıyordu. Bu hâdisenin zahirî heybet ve ihtişamının aksettirdiği mana, daha muazzam ve daha haşmetli idi. İslâmiyet nurunun mücessem bir timsal-i müşahhası olan Said Nursî’ye, dinî kültürden mahrum olarak yetiştirilen gençlik, tazim ederek minnettarlığını ifade ediyordu. Güya lisan-ı halleriyle:

Ey yirminci asrın zulümatını Kur’an’ın nuruyla yaran, ehl-i İslâm’a nurlu ve beşaretli ufuklar gösteren, insanlığı fıtratına münasip yüksek ve ebedî saadete davet eden büyük mücahid! İnsanlığa bâhusus bu vatan evlatlarına yaptığın büyük hizmeti, bizler şükranla karşılıyoruz. Ve istikbal dahi seni takdirle yâd edecektir. Sen manen ölüme yüz tutan bir nesli, maneviyat âb-ı hayatına kavuşturan bir hekim olarak çok kıymettar ve yüksek bir hizmet îfa ettin. Yokluğa, ebedî şakavete atılmak istenen bir milleti ve gelecek nesillerini, Kur’an’ın nuruyla ebedî saadete ulaştırmaya ve Allah’a kavuşturmaya çalıştığını ve hayatını bu uğurda feda ettiğini biliyoruz.

İmanlı nesiller seni takip edecektir

Yıllarca, asırlarca peşinden gidecektir

diyorlar.

Salondaki kalabalığın fazla olmasından mahkemenin devamına imkân kalmamıştı. İntizamı temine tahsis edilen polisler, halkın