kapısında, alâkasız, dünyadan usanmış, hürmetten, teveccüh-ü âmmeden kaçmış ve şan ve şeref ve hodfüruşluk gibi riyakârlıklara hiçbir meyli kalmamış bir vaziyette iken bunların bana karşı kanunsuz ihanetlerinin hiçbir ehemmiyeti kalmadı; Cenab-ı Hakk’a havale ediyorum. Bana lüzumsuz evham yüzünden eziyet edenlerin yakında ölümle idam-ı ebediyeye giriftar olacaklarını düşünüp hakikaten acıyorum.

Yâ Rabbî, onların imanını Risale-i Nur’la kurtar! İdam-ı ebedîden, sırr-ı Kur’an’la terhis tezkeresine çevir! Ben de onlara hakkımı helâl ediyorum!

Said Nursî

***

Bedîüzzaman Said Nursî’nin ders ve irşadıyla hakikate ulaşan ve Nur hizmetinde çok kıymettar ve yüksek hizmetleri sebkat eden kahraman ve hâlis bir talebenin, Üstadın mahiyetini tarif eden ayn-ı hakikat bir ifadesidir.

Bugünde Mele-i A’lâ’nın arzda medar-ı süruru

Bugünde sekene-i arzın Mele-i A’lâ’da medar-ı iftiharı

Bugünde Habibullah’ın medar-ı nazarı

Bugünde Müslümanlığın sertâcı

Bugünde hak tarîklerin şahı

Bugünde hakikatlerin imamı

Hem bugünde Mahbub-u Hudâ

Hem bugünde allâme-i asır

Hem bugünde zulmetin nuru

Hem bütün günlerde serdar-ı hidayet

Hem Molla Saidü’n-Nursî

Hem Bedîüzzaman el-Fahrü’d-devranî…

Hüsrev

***