bir hutbede, âlem-i İslâm’ın geri kalış sebeplerini ve nasıl ilerleyebileceğini izah ederek âlem-i İslâm’ın ittifakının ne kadar zarurî olduğunu beyan etmişti.

Bu hutbesi bütün âlem-i İslâm’da hayranlıkla karşılanmış ve ilim meclislerinde ismi çok anılmaya başlanmıştır. Onun mücahede ve mücadelelerini işiten ve eserlerini okuyan binlerce kişi, ona karşı büyük bir alâka duymaya başlamışlardır. Camiü’l-Ezherin hamiyetli talebeleri bir hadîs-i şerifin medar-ı evham olmuş manasını Üstad Bedîüzzaman’dan sormuşlar ve Üstad hasta olması dolayısıyla talebeleri, Risale-i Nur’dan o meseleye müteallik mevzuları ve Üstad tarafından daha evvel o hadîs dolayısıyla gelebilecek bir suale verilmiş kat’î bir cevabı bir araya getirerek göndermişler ve bu cevap gayet takdirle karşılanmıştır.

Pakistan Maarif Nâzır Vekili Ali Ekber Şah –şimdi Sind Üniversitesinde Rektör– Türkiye’ye geldiği zaman Bedîüzzaman’ı ziyaret etmiş ve memleketimizden ayrılırken Üstad ve eserleri hakkında gençliğe bir hitabede bulunmuş ve memleketine muvasalatında da beraberinde götürdüğü Nur Külliyatı’nın, resmen üniversitede okutturulması ve Urducaya tercümesi için teşebbüse geçmiştir. Pakistan’da münteşir Arapça ve İngilizce gazete ve mecmualarda Üstad ve eserleri okuyuculara tanıtılmış; Türkiye’deki İslâmî inkişaf, Risale-i Nur faaliyetinin bir semeresi olarak belirtilmiş, Üstad Bedîüzzaman âlem-i İslâm’ın manevî lideri olarak zikredilmiş ve “Hazret-i Bedîüzzaman Said Nursî” diye hakkında birçok makaleler yazılmıştır.

Bugün Risale-i Nur İslâm âlemince, İslâmiyet’e yöneltilen hücumları kıran bir sedd-i Kur’anî olarak bilinmekte ve kabul edilmektedir.

Risale-i Nur Avrupa, Amerika ve Afrika’da da hüsn-ü teveccühe mazhar olmuş; başta bahtiyar Almanya ve Finlandiya olmak üzere birçok memleketlerde okunmaya başlanmıştır.

Bu cümleden olmak üzere Almanya’da Berlin Teknik Üniversite mescidine Risale-i Nur Külliyatı konulmuş ve Şarkiyat Üniversitesi İlahiyat Bölümünde Risale-i Nur hakkında konferans tertip edilmiştir. Almanya’daki İslâmî fütuhatta, Risale-i Nur’un büyük rolü olmuştur.

Yunanistan’ın Gümülcine şehrinde Hâfız Ali Efendi tarafından açılan dershanede Risale-i Nur dersleri de okutturulmakta ve yüzlerce Risale-i Nur talebesi yetişmektedir.