edilen– çağdaş medeni cemiyetlerden en geri kalan İspanya’da da vuku bulamaz. Hele vukuundan sonra nâmütenahî aslâ tekerrür edemez.

Biz, Bedîüzzaman’ın ilim, ahlâk, fazilet ve edep sıfatlarıyla bezenen temiz ve yüksek şahsiyetine gösterilen ve hele son günlerde bütün bütün şiddetlenen kötü muamelelerden ve bu muameleleri ona reva görenlerden nefret ediyoruz.

Ahlâksızlık çirkefinin bir tufan halinde her istikamete taşıp uzanarak her fazileti boğmaya koyulduğu, Türklerin bu kadar karanlık günlerinde onun feyzini bir sır gibi kalpten kalbe mukavemeti imkânsız bir hamle halinde intikal eder görmekle teselli buluyoruz. Gecelerimiz çok karardı ve çok kararan gecelerin sabahları pek yakın olur.

اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِرٖينَ

Cevdet Sezer

***

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

Çok aziz, çok mübarek, çok müşfik, çok sevgili Üstadımız Hazretleri!

Risale-i Nur’u himmet ve dualarınızla, dikkat ve tefekkürle okudukça bu muazzam eser külliyatının tılsım-ı kâinatın muammasını keşif ve halleden bir keşşaf olduğunu, hal ve istikbalin bir mürşid-i ekberi ve bir rehber-i a’zamı olduğunu, yine dua ve himmetinizle idrak ediyoruz.

Evet, Üstadımız Hazretleri! Risale-i Nur’u okuyan her idrak sahibi anlıyor ki Risale-i Nur gerek bu asrın, gerekse önümüzdeki asrın beşeriyetini fikir karanlıklarından kurtarıp tenvir ve irşad edecektir.

Risale-i Nur yalnız bu vatan ve millet için değil, âlem-i İslâm ve bütün beşeriyetin ihtiyacına cevap verecek bir külliyat olarak telif edilmiştir. Bugün tarihte hiç görülmemiş bir fecaat ve felaket içerisinde çırpınan beşeriyet için halâskâr olarak Risale-i Nur’a sarılmaktan ve ne pahasına olursa olsun, Risale-i Nur’un nurani ve parlak eczalarını elde edip dikkat ve tefekkürle okumaktan başka