Aziz, sıddık kardeşlerim!

Sizin fevkalâde sebat ve ihlasınızın galebesi ve o musibeti def’inden sonra, ehl-i dünya cepheyi değiştirdi. Zındıkanın desiseleriyle bu havalide bizlere karşı perde altında maddî ve manevî tahşidatı başlamış. Gayet dikkatle ve şeytancasına, şakirdlerin hakiki kuvvetleri olan tesanüdü bozmaya çalışıyorlar. Sizlere risaleleri iade ettikleri halde, kurnazcasına dolaplar çevriliyor. Biz sizin bir şubeniz hükmünde olduğumuz halde, bizi asıl ve merkez telakki ettiklerinden daha ziyade desiseleri bize karşı istimal ediyorlar. Hâfız-ı Hakiki Cenab-ı Hak’tır. İnşâallah hiçbir zarar edemeyecekler.

Fakat bu şuhur-u mübarekenin eyyam ve leyali-i mübarekesinde hâlis dualarınız ile bize yardım ediniz. Bir şey yok fakat mümkün oldukça ihtiyatlı ve dikkatli olunuz. Hazret-i Ali radıyallahu anh ve Gavs-ı Geylanî kuddise sırruhu gibi kahramanların manevî teminatı قُلْ وَلَا تَخَفْ ve وَلَا تَخْشَ hitapları, bize her vakit cesaret ve kuvve-i maneviye veriyor.

Kâtip Osman’ın mektubunda, kahraman Rüşdü’nün bahadır biraderi Burhan’ın, risalelerin kurtulmasına çok hizmet ettiğini yazıyor. Zaten o cesur kardeşimizin eskiden de bu çeşit hizmetleri vardı. Hem ona hem Risale-i Nur’un kurtulmasına çalışanlara ve medhali bulunanlara, hattâ mahkeme reisine ve insaflı azalarına hem dua hem teşekkür ediyoruz. Münasip görülse mahkeme reisine hususi teşekkürümüzü beyan edersiniz.

***

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَائِقِ

هٰذِهِ الشُّهُورِ الثَّلَاثَةِ

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Evvela: Sizin geçmiş Leyle-i Mi’rac ve gelecek Leyle-i Beratınızı tebrik ediyoruz ve makbul dualarınızı rica ediyoruz.