almak ile taksiminde adalet ve üsluplarda istidadın kametine göre kesmektir. Tâ her bir maksat onun münasibinde olan üsluptan cilveger olabilsin. Zira üslubun esasları üçtür:

Birincisi: Üslub-u mücerreddir. Seyyid Şerif’in ve Nasîruddin-i Tûsî’nin sade olan ma’rez-i kelâmları gibi…

İkincisi: Üslub-u müzeyyendir. Abdülkahir’in “Delailü’l-İ’caz” ve “Esrarü’l-Belâgat”taki müşa’şa ve parlak kelâmı gibi…

Üçüncüsü: Üslub-u âlîdir. Sekkakî ve Zemahşerî ve İbn-i Sina’nın bazı muhteşem kelâmları gibi… Veyahut şu kitabın mealindeki Arabiyyü’l-ibare, lâsiyyema Makale-i Sâlise’deki müşevveş fakat muhkem parçaları gibi… Zira mevzuun ulviyeti şu kitabı üslub-u âlîye ifrağ etmiştir. Yoksa benim sanatımın tesiri cüz’îdir.

Elhasıl: Eğer ilahiyat ve usûlün bahis ve tasvirinde isen şiddet ve kuvvet ve heybeti tazammun eden üslub-u âlîden ayrılmamak gerektir.

Eğer hitabiyat ve iknaiyatta isen, ziynet ve parlaklık ve tergib ve terhibi tazammun eden üslub-u müzeyyeni elinden gelirse elden bırakma. Fakat gösteriş ve tasannu ve avam-perestane nümayiş etmemek gerektir.

Eğer muamelat ve muhaverat ve âlet olan ilimlerde isen vefa ve ihtisar ve selâmet ve selaset ve tabiîliği tekeffül eden ve sadeliğiyle cemal-i zatiyeyi gösteren üslub-u mücerrede iktisar et.

Bu meselenin hâtimesi: Kelâmın kanaat ve istiğnası ve asabiyeti ise makamın haricinde üslubu aramamaktır. Şöyle ki:

Mananın kametine göre bir üslubu kestirmek istediğin vakit, dâhil-i makamda olan menbadan ve mevzuun fabrikasından lâekall kelâmın tazammun ettiği mevzuun veya kıssatın veya sanatın levazımının parça parçasından ve tevabiinin kıta kıtasından bir üslubu dikmek, zaruret olmadan harice medd-i nazar etmemek, tabir hata olmasa harice boykotaj etmek ile elbette kelâmın kuvveti tezayüd ettiği gibi servetin dağılmamasına en büyük esastır.

Demek mana ve makam ve sanat ise kelâmın delâlet-i vaz’iyesine yardım edebilir. Nasıl kelâm, delâlet-i vaz’iye ile manayı gösterir, öyle de böyle üslup ise tabiatıyla manaya işaret eder. Eğer bir numune istersen Dokuzuncu Mesele’deki Arabî parçalarına bak. İşte: