mağrur, yükünü yere bırakmadı. Ona denildi: “Şu ağır yükünü gemiye bırak, rahat et.” O dedi: “Yok, ben kuvvetliyim. Yükümü hem belimde hem başımda muhafaza ederim.” Ona denildi: “Bizi ve seni kaldıran şu gemi daha kuvvetlidir, daha güzel muhafaza eder. Hem gittikçe kuvvetten düşen belin ve akılsız başın, şu gittikçe ağırlaşan yüklere tâkat getiremeyecek. Hem dahi gemi kaptanı seni böyle görse ya “Divanedir.” der, seni tard eder ya “Haindir.” der “Gemimizi ittiham ediyor ve bizimle istihza ediyor, hapsediniz!” der. Seni hapsettirir. Hem herkese de maskara olursun. Çünkü zafiyetini gösteren tekebbürün ile aczini gösteren gururun ile riyayı gösteren tasannuun ile kendini mudhike yaparsın. Herkes sana gülecek.”

O bîçarenin aklı başına geldi. Yükünü yere koydu, üstünde oturdu. “Oh! Allah senden razı olsun! Zahmetten ve hapisten ve maskaralıktan kurtuldum.” dedi.