Eğer serbestiyeti tam muhafaza etmek isteyen ve hiçbir tesir karşısında mağlup olmayan ve vicdanlarındaki hiss-i adaletle hükmeden bu mahkeme; bizi, Şükrü Kaya Bey’in şahsı hakkında dinleyeceklerini bilseydim en evvel biz, Şükrü Kaya’nın şahsı aleyhine ikame-i dava edecektik. Çünkü bir seneden beri, her gün veya her hafta hakkımızda rapor isteye isteye aleyhimize casusların, zabıtaların nazar-ı dikkatini celbettirip kurban koyunu gibi kesmek için bizi beslettiriyordu.

Mahkeme ise adaletten başka hiçbir şey düşünmemek lâzım gelirken ve hakikaten mahkeme içindeki zatlar da adalete tam bağlı oldukları halde, yüksek makamdaki Şükrü Kaya gibi şahsın tesiratına karşı dayanamadıkları için bizi tahliye edemeyip süründürüyorlar.

Mahallî hükûmet olan Isparta Valisi ve Zabıtası ise herkesten ziyade bizi ve Ispartalı bîçare, masum mevkufları himaye etmek ve bir an evvel kurtulmasına sa’y etmeleri vazife-i vicdaniyeleri iken bilakis çok manasız ve asılsız bahaneler ile Isparta mevkuflarının hususan muhtaç ve fakirlerin tayinlerini verdirmeyip açlıkla sefalete düşmeleri için onları ezdirmeye çalışıyorlar.

İşte bu hale şekva değil belki ağlamanın nihayet derecesini gösteren bu acı hale, o çocuk gibi gülmek ile mukabele ediyoruz ve tevekkül edip işimizi Aziz-i Cebbar’a havale ediyoruz.

___

vermek için kendisi Ankara’dan yüz jandarma ve on beş yirmi polis beraber alıp güya Isparta’daki jandarma kuvveti ve bir fırka asker kâfi gelmiyormuş gibi ortalığa bir dehşet vermesidir.

Acaba bir tek polisin ve bir tek jandarmanın eli ile yapılacak bir vazifeyi, millete iki üç bin lira zarar verdirip sonra tahliye edilen bîçare masumları; Isparta’dan tâ Eskişehir’e beş yüz lira nakliyata sarf ettirmek ve o bîçareleri binlerce zararlara uğratmaktan başka, hayat-ı içtimaî arasındaki mevkilerini sarsıntılara düçar etmek gibi mühim hâdiseleri icad etmekle, ne derece Dâhiliye Vekaletinin tedvirine ve asayişi temine ve bu bîçare milletin istirahatle çalışmalarına zarar verdiğini gösteriyor. Demek bi’l-iltizam hiçten, büyük bir hâdiseyi icad etmek garazıyla o vaziyeti göstermiş; habbeyi yüz kubbe yaparak, dâhiliyenin en ziyade sükûnete muhtaç olduğu bir zamanda böyle her tarafı sarsacak bir vaziyeti icad etmek ve kanunsuz kanun namına amel etmek, kanunca mühim bir cürüm yaptığını iddia edip Şükrü Kaya’nın şahsını, Dâhiliye Vekili olan Şükrü Kaya Bey’e şekva ediyoruz.